Devlet Bahçeli’den kilise saldırısı sonrası provokasyon uyarısı: Karanlık ellere karşı uyanık olmalıyız
9 mins read

Devlet Bahçeli’den kilise saldırısı sonrası provokasyon uyarısı: Karanlık ellere karşı uyanık olmalıyız

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu.

Bahçeli, İstanbul Sarıyer’deki kilise saldırısının ardından provokasyon uyarısında bulundu. 31 Mart seçimlerine giderken, provokasyonlara karşı uyanık olunması gerektiğini söyleyen Bahçeli, “Milli birliğimizi kundaklamayı hedefleyenlere fırsat vermeyeceğiz. Vatandaşlarımız can ve mal güvenliğini korumak devletin başlıca görevi olmakla birlikte, hukukun üstünlüğünden taviz vermemek de hepimizin müşterek sorumluluğuna emanettir.” dedi.

“KILIÇDAROĞLU’NUN İZLERİNİ SİLMENİN NERESİ VEFA?”

Bahçeli konuşmasında Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’i “Türkiye ittifakı” açıklaması üzerinden eleştirdi. “Henüz kendi aranızdaki ikilikleri aşamamışken Türkiye ittifakını seslendirmeniz kara mizah değil de nedir?” diye soran MHP lideri Bahçeli, “Sayın Kılıçdaroğlu’nun bütün izlerini silmenin neredeyse ismini ananı kapının önüne bırakmanın neresi Türkiye ittifakı, neresi adamlık, neresi vefakarlı?” şeklinde konuştu. Bahçeli, “Gördüğümüz kadarıyla demlenmek CHP yönetimine hiç iyi gelmemiş.” ifadesini kullandı.

DAVUTOĞLU’NA TEPKİ: ELİMİN TERSİYLE İTTİM

Bahçeli’nin hedefinde Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun kendisi hakkında yaptığı açıklamalar da vardı. 7 Haziran 2015’te yapılan seçimlerin ardından kendisine doğrudan başbakanlık koltuğunun teklif edildiğini açıklayan Bahçeli, “Ancak ben siyasi bölücülerin desteği ve Türkiye’nin aleyhine olan bir iktidar yapısını elimin tersiyle itmeyi şeref görevi saydım.” şeklinde konuştu.

“CUMHUR İTTİFAKI’NDA SORUN YOK”

MHP lideri, Cumhur İttifakı’nda bir sorun olmadığını da söyledi.

Parti ve ittifak olarak 31 Mart seçimlerine kilitlendiklerini söyleyen Devlet Bahçeli, “Çok çalışacağız, hiçbir mazerete sığınmadan geceyi gündüze katacağız. 31 Mart’a kadar durmayacağız, yılmayacağız. Yerel yönetimleri köhne siyasetten kurtaracağız.” diye konuştu.

Bahçeli’nin konuşmasından satırbaşları şöyle:

“Toplumsal huzurumuzu bozmak, asayiş ve güvenliğimizi bulandırmak amacıyla zehir saçan Türkiye düşmanları hiç boş durmuyor, hain emellerinden hiç vazgeçmiyor. 31 Mart seçimlerine kadar provokasyon ortamını canlı tutmayı, ülkemizin sinir uçlarıyla oynamayı planlayan karanlık ellere azami şekilde uyanık olmalıyız.

Milli birliğimizi kundaklamayı hedefleyenlere fırsat vermeyeceğiz. Vatandaşlarımız can ve mal güvenliğini korumak devletin başlıca görevi olmakla birlikte, hukukun üstünlüğünden taviz vermemek de hepimizin müşterek sorumluluğuna emanettir.

Türkiye Cumhuriyeti, terör örgütlerinin, organize suç şebekelerinin, çetelerin, azılı kanun kaçaklarının, uyuşturucu ve silah tacirlerinin, düzensiz göçmenlerin oyun alanı, eylem sahası olamaz, olmamalıdır.

“MHP VE CUMHUR İTTİFAKI BU HEDEFE KİLİTLENMİŞTİR”

Türkiye’yi tuzaklanmış meçhul bir akıbete sürüklemeye çalışan hiçbir odağa hareketsiz durmayacağız. MHP tarihi misyonunun idrakindedir. Türk ve Türkiye Yüzyılı vizyonunu gerçekleştirmenin arayış ve amacındayız. Ülkemizin vakit kaybetmeye tahammülü kalmadı. 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinin Türkiye lehine ortaya çıkan sonucunun perçinlenmesi, yeni yüzyılın aralanan perdelerinin iyice açılması 31 Mart seçimlerine birebir bağlıdır. Önümüzdeki demokratik eşit kazasız belasız atlatılmalıdır. MHP ve Cumhur İttifakı bu hedefe kilitlenmiştir.

CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ MESAJI

Dünyaya istikamet verecek bir Türkiye’nin mimarisi ancak ve ancak Türk-İslam kültüründen feyzini alan fedakarlık numunesi bir ahlaki kucaklaşmayla mümkündür. Bu kucaklaşmanın adı Cumhur İttifakı’dır. Milli ve ahlaki kucaklaşmanın devlet ve millet hayatında kök salmasına da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi refakat etmektedir. Bu sistemin uzlaşmacı vasfında temerküz etmiş tesirli yürütme, güçlü yasama, bağımsız ve tarafsız yargı sayesinde Türkiye’nin önüne hiçbir mihrak geçemeyecektir.

Milletimizin her ferdi kanun önünde aynı haklara sahiptir. Bu bir asırlık Cumhuriyet’in en önemli kazanımlarından bir tanesidir. Dağdaki çobanımızla, üniversitede ders veren akademisyenimizin arasında hukuken ve demokratik haklar açısından hiçbir fark yoktur. Ayrımcılık ve bölücülük ayaklarımızın altındadır. Cumhur bizim, Türkiye hepimizindir.

“31 MART’A KADAR DURMAYACAĞIZ”

MHP, 31 Mart’a canla başla, heyecanla hazırlanmaktadır. Geçtiğimiz pazar günü Mersin açık hava toplantımız muhteşem bir katılımla gerçekleşmiştir. Dostlar sevinmiş, düşmanlar çatlamıştır. Herkesin gözü kulağı Mersin’e çevrilmiştir. Mersin’in talihi açılmış, solgun yüzlere canlılık gelmiştir. Hiçkimse yanlış hesap yapmasın, Mersin bizim, Türkiye hepimizindir. Mersin’de demlenmiş CHP’ye fırsat yoktur. Mersin açık hava toplantımıza katılan her vatandaşıma teşekkür ediyor, hep birlikte başaracağımıza gönülden inanıyorum.

Çok çalışacağız, hiçbir mazerete sığınmadan geceyi gündüze katacağız. 31 Mart’a kadar durmayacağız, yılmayacağız. Yerel yönetimleri köhne siyasetten kurtaracağız. Şehirlerimizi büyüteceğiz. Yol haritamızı hazırladık, rotamızı çizdik. Çırpınışları boşuna, 31 Mart’ta hepsinin bileğini sandıkta bükeceğiz. Camide, cemevinde, duada, dilekte, gönülde, kalpte, Anadolu’nun her yerinde insanımızla kucaklaşacağız.

“DEMLENMEK CHP’YE İYİ GELMEMİŞ”

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı’nın Türkiye ittifakını telafuz etmesi nafile bir gayrettir. Millet İttifakı olmadı şimdi de Türkiye ittifakı mı kuracaklar? Gördüğümüz kadarıyla demlenmek CHP yönetimine hiç iyi gelmemiş.

“KILIÇDAROĞLU’NUN İZLERİNİ SİLMENİN NERESİ VEFAKARLIK?”

Özgür Bey taşıma suyla değirmen dönmeyeceğine göre bu ittifakı kimlerle tesis edeceksiniz? İhanetin dem aldığı bir ittifaka nasıl Türkiye ittifakı demeyi içinize sindireceksiniz. Henüz kendi aranızdaki ikilikleri aşamamışken Türkiye ittifakını seslendirmeniz kara mizah değil de nedir? Sayın Kılıçdaroğlu’nun bütün izlerini silmenin neredeyse ismini ananı kapının önüne bırakmanın neresi Türkiye ittifakı, neresi adamlık, neresi vefakarlı? Kürsüde gaza gelip kendi kendini alkışlamayı bırak da yüreğin varsa bunları açıkla. Demlenmiş CHP, Türkiye’nin karşısında biz sonuna kadar yanındayız. DEM’den medet umanların sonu sandıkta hüsrandır.

“BAŞBAKANLIK DOĞRUDAN TEKLİF EDİLDİ, ELİMİN TERSİYLE İTTİM”

Sayın Davutoğlu, masalı bırak; bizi bilen bilir. Senin de sicili ve geçmişini bilmeyen ve tanımayan yoktur. Doğrudur; 7 Haziran 2015’te başbakanlık makamı doğrudan bize teklif edildi. Ancak ben siyasi bölücülerin desteği ve Türkiye’nin aleyhine olan bir iktidar yapısını elimin tersiyle itmeyi şeref görevi saydım. Bundan pişman olmadığım gibi, aynı durum bugün olsa yine benzer duruşu cesaretle gösteririm. Bir günlük saltanat için binlerce yıllık milli mirası hiçbir namerde çiğnetmem.

“CUMHUR İTTİFAKI’NDA SORUN YOK”

Özellikle bir konuyu açıklığa kavuşturma ihtiyacı duyuyorum. Günlerdir muhalefet ve kimi köşe yazarları, Cumhur İttifakı’nda sorunlar yaşandığını iddia ediyorlar. Gündeme yansıyan bazı meselelerle ilgili görüş ayrılıkları olduğunu söylüyorlar. Bu ezberleri tekrar eden kötürüm çevrelere diyorum ki; Cumhur İttifakı’nı anlamak her kişinin harcı değildir. AK Parti ile MHP arasında kurulan ahlaki, samimi ve milli bağı anlamlandırmak için öncelikle vatan ve millet sevdasıyla yoğrulmuş akıl ve yürek lazımdır.

“İSRAİL SOYKIRIMIN BEDELİNİ ÖDEYECEK”

Güney Afrika’nın müracatıyla açılan soykırım davasının görüşülmesi kararlaştırılmıştır. Uluslararası Adalet Divanı’nın kararı çok önemli bir gelişmedir. İsrail’in soykırım suçunun bedelini ödeyeceği açıktır. Kaldı ki insanlık vicdanı İsrail’i çoktan mahkum etmiştir. İsrail ile Filistin arasında acilen ateşkes ilan edilmelidir.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir